SINAVLARA HAZIRLIKTA KONSANTRASYON
Konsantrasyon zihinsel ve fiziksel enerjinin yılgınlık hissetmeden, iç ve dış seslerden etkilenmeden yapılacak işe kanalize edilmesidir. Konuya yoğunlaşma ve odaklanma yetisidir. Çağdaş eğitim anlayışında başarının anahtarı, geçmişte olduğu gibi sadece "çok çalışmak" olarak gösterilmemektedir. Başarının yeni anahtarı, "etkili çalışmaktır''. Etkili ve verimli bir çalışmanın ön koşulu da konsantrasyondur. Bütün enerjiyi bir noktaya yönlendirip etrafa bakmadan o noktaya kilitlenmek başarıyı getirir.
Konsantrasyon güneş ışınlarının merceğe tutulması gibidir. Kişinin bilgisini maksimum düzeyde kullanmasını, bütün dikkatin bir noktaya toplanmasını ve bütün öğrenme mekanizmalarının aynı noktaya yönlendirilmesini sağlar. Böylece konulardaki sorulardaki ayrıntıları kolay görme fırsatı sunar.
Konsantrasyon Problemini Oluşturan Unsurlar Ve Çözüm Önerileri
Konuyla ilgili temelinizin olmaması
Okuduğunuz konu ile ilgili temelinizin bulunmaması veya bu temelle ilgili bazı eksiklerin olması konuya sürekli bir şekilde dikkatinizi vermenize engel olabilir. Çalışılan konuda anlamadığınız kelimelerin ve düşüncelerin olması konsantrasyonu daha çok bozar. Örneğin AYT konuları TYT konularına göre daha zor ve karmaşıktır. AYT konularında özellikle bazı bölümlerde öğrenme bazen yavaş gerçekleşmektedir. Bu durumda bazı öğrenciler "Anlamıyorum." diyerek umutsuzluğa kapılmakta, bu da dikkatlerinin dağılmasına neden olmaktadır. Aslında çalışılmaya devam edildiğinde anlamakta zorluk çekilen kısımların çoğunun düzeldiği anlaşıldığı görülecektir. 1 gün içinde konuyu tekrar ettiğinizde konsantrasyonunuzun arttığını göreceksiniz. Ayrıca anlaşılmayan kelimeler varsa bunların altı çizilmeli ve tekrardan önce sözlük çalışması yapılmalıdır.
Yavaş okuma
Yavaş okuyan bir okuyucunun dikkat ve konsantrasyonu çok çabuk bozulabilir. Uygun olmayan okuma hızı anlama düzeyinizi de negatif etkileyecektir. Beynin düşünme ve algılama hızı okuma ve konuşma hızınıza göre çok yüksektir. Beynin düşünme hızıyla okuma veya konuşma hızı arasında çok fark varsa beyin sıkılmakta, başka şeyler düşünmek için boş kalmakta ve kişi kolayca okuduğu metinden koparak dikkati başka konulara kaymaktadır. Okuma hızının, beynin anlama hızına yaklaşmasıyla dikkat ve konsantrasyonda o nispette arttacaktır. Beynimizin bilgileri daha kolay algılaması ve konsantrasyonumuzun artması için okuduğumuz metindeki cümlelerin anlamlı sözcük kümeleri biçiminde gruplandırılarak bir bakışta birden çok kelime grubunun görülmesi gerekir. Kelime gruplarını bir bütün olarak algıladığımızda cümlenin başı ile sonu arasında mesafe kısalır okuduğumuz yazılardaki düşünce akışı beyne kesintisiz olarak ulaşır. Bu durum hem konsantrasyonumuzu daha aktif tutar hem de hafızamız cümlenin anlamını daha kolay birleştirir.
Yavaş yavaş konuşan insanları dinlerken dikkatimizi toplamakta ne kadar zorlandığımızı ne kadar sıkıldığımızı düşünelim. Sıkılırız, çünkü beyin o kişinin konuşma hızından çok daha hızlı düşünür. Karşımızdaki kişi konuşurken beynimiz o konuda kalamaz ve başka şeyler düşünmeye başlar. Yavaş okuma için de aynı şey geçerlidir. Eğer okuma hızı yavaş olursa cümlenin başı ile sonu arasında ki mesafe uzadığından gittikçe azalan bir anlamaya ve konsantrasyona neden olur.
Geri dönme, tekrar okuma, her bir duraklamada çok az sözcük algılama, gözün sıçrama uzantısını kısa tutma ve her bir duraklama da gereğinden çok bekleme gibi kötü okuma alışkanlıklarından kurtulduğunuzda anlama düzeyinizin ve konsantrasyonunuzun arttığını göreceksiniz.
Hayal kurmak
Ergenlik döneminin karakteristik özelliğine bağlı olarak gençler hayaller kurmaya daha eğilimlidirler.
Bu nedenle konsantrasyonun önündeki engellerden biri hayal kurmaktır. Öğrenci gerek okuduklarının etkisiyle, gerekse yaşadıklarından kaynaklanan durumlardan dolayı çalışma sırasında test çözerken kuracağı hayaller çalışmalarını olumsuz etkiler. Örneğin Coğrafya dersinde bölgelere çalışan öğrenci, gördüğü güzel bir yerle ilgili hayaller kurabilir. Ya da geçmişte yaşadığı bir olayla ilgili ilgi hayallere dalabilir. Bu durum, her öğrencinin başına gelebilir. Peki bu durumda konsantrasyonun bozulmasına neden olan bu durumdan nasıl kurtulacaksınız?
Çalışmaya başladığınızda hayalleriniz sizi içine alıyor ve konsantrasyonunuzu engelliyorsa size iki farklı yol önereceğim. Birincisi çalışma sırasında kuracağınız hayallerin başarınızı olumsuz etkileyeceğini, zirveye giden yolda sizin için bir engel olacağının farkında olarak hayalinizi askıya alın. Ders çalışma programınız bitince kendinize ödül olarak hayal kurmayı vereceğinizi söyleyin ve kendinizi bu konuda ikna edin. İkincisi, eğer hayalinizden kopmak istemiyorsanız, hayalinizi yarıda bıraktığınızda o sizi çalışma sırasında rahatsız edecekse, o zaman hayali tamamlayın ve hayal bitince çalışmalarınızı devam ettirin. Bu konuda kendinizle anlaşmalısınız. Birçok kişi hayal kurma isteği ve hayal kurmanın pişmanlığı arasındaki ikilemden kendini kurtaramaz ve konsantrasyonu sürekli bozulur. Siz öyle yapmayın hayalinizi tamamlayın ve dersinize dönün.
Bütün bunları yaptığınız beş-on dakika gibi makul bir süre sonra derse dönemediğinizi fark ederseniz, yerinizden kalkın, yürüyün, koşullar uygunsa bir duş alın.
Endişelenmek
Konsantrasyonun bozulmasına bir başka sebep de endişelerdir. "Kazanamayacak gibiyim, Ya başaramazsam? Annemin babamın yüzüne nasıl bakacağım? Arkadaşlarım benden çok çalıştı, ben tam hazırlanamadım... Bu iş olmayacak galiba... Çalışacak bunca konu var, hiç zaman kalmadı''.
Bunlar ve buna benzer düşünceler önemli bir sınava hazırlanan her öğrencinin zihnini meşgul edebilir. Bu düşüncelerden kurtulmak için bir formül olarak kendi kendinize şu soruları sormanızı öneriyoruz: "Bu düşünceler benim çalışmamı kolaylaştırıyor mu? Bu düşünceler amacıma ulaşmada bana yardımcı oluyor mu?" Bu sorulara verilecek cevap "HAYIR" olduğuna göre yapılacak olan bu düşüncelerden uzaklaşıp çalışmaya yönelmektir.
Doğru Nefes Almama
Doğru nefes almayan kişi kendisini gergin ve huzursuz hisseder. Kendisini gergin ve huzursuz hisseden bir öğrencinin ders çalışırken konsantrasyonunu yüksek bir seviyede tutması mümkün değildir. Doğru nefes alma bedendeki oksijen miktarının artmasını ve bu oksijenin bedenin en uç ve derin noktalara ulaşmasını sağlar. Dolayısıyla kişiyi daha sakin ve duygusal açıdan dengeli kılarak anlama ve konsantrasyon düzeyini arttırır.
Doğru nefes almanın kolay bir yöntemi vardır. Sağ elimizin avuç içini midemize, sol elimizi göğsümüze koyacağız.Nefes aldığımızda sağ elimiz hareket ediyor, dışarı doğru itiliyorsa doğru nefes alıyoruz demektir. Yine doğru nefes alma doğru nefes vermekle başlar. Burnumuzdan ağır ve sessiz bir şekilde nefes alacağız ve aldığımızın iki katı sürede vermeye çalışacağız. Ders çalışmadan önce ve gün içinde önerdiğim nefes egzersizini yapmak sizi daha huzurlu kılacak ve çalışma verimizi arttıracaktır.
Çevreden ve Ortamdan Kaynaklanan Engelleyiciler
Yatarak-Uzanarak Çalışma
Yatarak veya uzanarak bir materyali okumaya başladıktan bir süre sonra gevşemeye başlarsınız ve dikkatiniz dağılır. Çünkü çok rahat bir koltuk üzerinde oturmak ya da uzanmak bir yönüyle fizyolojik durumunuzu değiştirecek ve beyninize uykunun tam sırası olduğuna dair sinyaller gidecektir. Bedendeki bu rahatlık, gevşeklik hali duygu ve düşüncelerinde gevşemesine neden olacaktır. Bu durumda düşüncelerinizi sistematize etmekte zorlanacak ve konsantrasyon sorunu başlayacaktır.
Öğrenme kompleks bir olay olmasından ve yalnızca okumak öğrenme için yeterli olmamasından dolayı çalışmaların çalışma masasında ve ne çok rahat ne de çok rahatsız edecek bir sandalye üzerinde yapılması konsantrasyon için önemlidir.
Gürültülü Ortamda Çalışma
Müzik dinlenen veya televizyonun açık bulunduğu veya çevreden çok fazla gürültünün geldiği bir ortamda çalışmak konsantrasyonu bozar.
Bu tür ortamlarda dikkati çalışmaya yoğunlaştırmak çok güçtür. Bilim adamlarına göre insan beyni aynı anda birden çok uyaranı alabilir; ancak dikkatini tek bir noktaya odaklayabilir. Örneğin karşınızda duran birçok nesneye aynı anda bakabilirsiniz. Ama sadece birisine dikkatinizi yoğunlaştırarak net bir şekilde görürsünüz. Ders çalışırken müzik dinlediğinizde de beyne birden fazla uyarıcı göndermiş olursunuz. Beyin ise bunlardan sadece birine odaklanır. Bu sebeple kişinin hem müzik dinleyip, hem de ders çalışması mümkün değildir. Beyin aynı anda birden fazla uyarıcı ile karşı karşıya kaldığında sıkılmaya başlar ve aktifliğini yitirir.
Öğrenmek için gerekli olan düzeyde dikkat, ancak tek bir noktada toplanacağı için geri planda devam eden müzik, gerginlik ve yorgunluk oluşturacak, konsantrasyonun bozulmasına sebep olacaktır.
Müzik için anlatılanlar televizyon içinde geçerlidir. Sınavlara hazırlanan öğrencilerin televizyon başında geçirdiği zamanının çoğu yararsızdır. Düğmesi kapalı iken kontrol sizde iken düğmeye dokunduğunuz anda kontrol sizin elinizden çıkar. Bu sebeple çalışma esnasında konsantrasyonunuzun bozulmaması için belirlediğiniz çalışma süresi içerisinde televizyondan uzak durun.
Dağınık ve Eksik Ortamda Çalışma
Çalışma odası iyi havalanmalıdır. Çünkü havadaki oksijenin azalması, gerginliğe yol açar ve bu durumda baş ağrısı gibi öğrenmeyi güçleştiren birçok etkinin doğmasına sebep olur. Masanızın temiz ve düzenli olması da çalışma veriminizi yükseltecektir.
Konsantrasyonun bozulmaması için çalışma masanızdaki gerekli malzemelerin hazır bulundurulması çok önemlidir. Ders çalışmaya başlayan çoğu öğrenci bir müddet sonra bir kelimenin altını çizmek için kalkıp kalem aramaktadır. Daha sonra not almak için kağıdının olmadığını farketmektedir. Eksikliği tamamlamak için her bir kalkma ve durma konsantrasyonu bozar. Bunun çözümü kolay, ihtiyacınız olan malzemeleri masanıza koymadan çalışmaya başlamayın. Bununla birlikte materyallerinizi göze hoş gelen ve işlevsel bir biçimde masanıza yerleştirdiğinizde yaptığınız çalışmadan aldığınız zevkin arttığını ve onu yerine getirmenizin kolaylaştığını göreceksiniz.
Doğru Olmayan Zamanlama
Okuma ve öğrenme düzeyinizin verimli olmadığı saatlerde çalışmak konsantrasyon ve anlama eksikliğine yol açar. Değişik zamanlarda ders çalışmayı denemek, en verimli ve verimsiz olduğunuz zamanları da tespit etmek bakımından önemlidir. Bazı öğrencilerimiz sabah çalışmayı verimli bulurken bazıları da öğleden sonra yada akşam saatleri arasında çalışmayı verimli bulmaktadır. Verimli olunan saatlerde çalışmak için zaman ayırmak aynı zamanda alışkanlık oluşturacaktır. Eğer verimli olduğunuz saatlerde ders çalışmayı alışkanlık haline getirebilirseniz çalışmaya başlama ve sürdürme daha kolay olacaktır.
KONSANTRASYONU ARTIRICI ÖNERİLER
. Sadece tek iş yap ve bütün dikkatini yaptığın işe ver.
· Yaptığın işi sonuçlandırdığında elde edeceklerini düşün.
· Çalışmalarını plânlı yap.
· Çok su için ve çalışırken masanızda daima su olsun.
· Dinlenmenizi sağlayacak müzik dinleyin.(Ders çalışırken hariç)
· Çalışmaya başlamadan önce ön hazırlık yap.
· Dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak dur.
· Çalıştığın konuların ana fikirlerini bulmaya çalış.
· Aç veya çok tok mideyle çalışma.
· Masada çalış.
· Çalışmalarınızda çeşitliliğe yer ver.
· Dinlenerek çalış.
· Çalışma odası çalışmak için uygun olsun.
· Çalışma odasında televizyon ve telefon bulunmasın.
· Nefes egzersizleri yap.
· Boş zamanlarında bulmaca çöz, matematik ve coğrafya bilmeceleriyle ilgilen, satranç oyna, resim yap.
· Çalışmaya başlamadan önce kendini bedenen ve zihnen çalışma işine hazırla. Bunun için beslenme, su, tuvalet, giyim gibi ihtiyaçlarını çalışmaya başlamadan önce gider.
· Çalışma esnasında kuru yemiş ve çerez türü şeyler yeme, dikkati dağıtır.
Kaynaklar:
Acar Baltaş (Üstün Başarı)
Tony Buzan (Hızlı okuma)
www.kacnet.org